Kalp Gözü Yahutta Gönül Gözü Nedir?

Kalp Gözü Yahutta Gönül Gözü Nedir?

Gönül gözü ya da Kalp Gözü, insanın olayların farkına varmasını sağlayan bir anlayış, bir firaset, ve fuattır

Bunun mertebelerine gelince

“Hissi kablel Vuku” denilen 1. basamak

Bir olay olmadan hemen önce o olayın olacağını hissetmek, olmadan önce bilmek, fakat bunda kötü olan taraf, herhangi bir önlem alamazsın, çok kısa mesafelidir, olmadan biraz önce bilmek, mesela birisinin geleceğini gelmeden az önce bilmek, ve mesela Ahmet geliyor gibi hissederekten bilmek, ve az sonra da onun kapıdan girivermesi gibi bir olay, bunda herhangi bir tehlike durumunda, önlem almanıza yetecek kadar vakit yoktur.
bunun biraz daha üstü Salih Rüya şeklinde olanıdır

Salih Rüya denilen 2. basamak


Bir olayı olmadan önce, size Rüya yoluyla görüp, o olaya karşı tedbir almanız için, bir hafta, birkaç gün önce, veya bir ay önce, size bir rüya gösterilir. o rüyayla olayları yorumladığınız zaman. herhangi bir tehlike durumunda, size almanız gereken önlemleri almanızı kolaylaştıracak bir zaman dilimidir. Bunda, gelen tehlikeye karşı tedbir almak mümkündür, herhangi bir seni sevindirici bir olay durumunda da önceden bilmek mutluluk verir.

Yanınızda görevli melaike bulunur 3. basamak

3 basamak yanınızda görevli melaike bulunur ve her an gözetim altında bulundurulursunuz, ve size her olay karşısında uyarılar gelir, saga bakma, ya da sola bakma, ileride falancı var, ona selam ver, Buradan şunu al, buraya şunu bırak, şuna yardım et,.. gibi her olay karşısında size anlık gelen ilhamlardır. Bu ilhamlar, sizden ayrılmayan Bir meleğin size yardımcı olmasıyladir, bu hal ancak İhsan makamına çıkmış kimselerde meydana gelir, görüyor gibi iman eden kimseler de meydana gelir,



Allah’la görüp, Allah’la duymak, Allah’la yürüme  4. basamak

Bir Hadisi kutside

“Kulum Bana Farzlar ve nafilelerle yaklaşır, Ben o’nun gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum…”  dediği hadis de ki, artık Allah’la görüp, Allah’la duymak, Allah’la yürümek, halini almış kimseler, Bu mertebenin dördüncü basamağında yer alır. Bizzat Allah ile kelam eder her halinde, bu hal tasavvufdaki ölü yıkayıcın elindeki  ölü gibi olmak kuralını getirir,  ve Allah’dan gelene itiraz etmemek gerekir ki, ve hani Hz. Muhammede “illa vahyun yuha” ayetindeki, o vahyden başka şey konuşmaz kuralı, artık Allahın istemedğ bir hal o kimseden zuhur etmez, çünkü onu yöneten bizatihi Allah Tealadır ölüyü döndürür gibi onu Allah yönetir, sola dön, öne bak, selam ver,….. v.s.

Gönül gözünün kalp gözünün açılması için yapılması gerekenler

Daimi Zikir
Daim mi Zikir nedir? yani vird, insanın günlük veyahut haftalık yaptığı zikirler olması lazımdır ki, Allahu Teala kur’an-ı Kerim’de buyurmakta “Kalpler ancak Zikir ile doyar tatmin olur” kalbini doyurup beslemeyen bir kimse, vicdanının sesini duyamaz, meleklerin sesini duyamaz, ve Kalp Gözü denilen basireti açılmaz.

Fizikte ve teknolojide buna sensörler deniyor,

ALINTI

En geniş tanımıyla sensör amacı ortamındaki olayları veya değişiklikleri tespit etmek ve bilgileri diğer elektronik cihazlara genellikle bir bilgisayar işlemcisine göndermek olan bir cihaz, modül, makine veya alt sistemdir.

Sensör her zaman diğer elektronik cihazlarla kullanılır. Sensörler çoğu insanın hiç farkında olmadığı sayısız uygulamanın yanı sıra dokunmaya duyarlı asansör düğmeleri (dokunsal sensör) ve tabanına dokunulduğunda kararan veya parlaklaşan lambalar gibi gündelik nesnelerde kullanılır.

ALINTI SONU

“Onlar o kimselerdir ki, Allah imanı kalplerine yazmış ve onları kendinden bir ruh ile desteklemiştir.” (Mücâdele: 22)


Mesela bir Sensör sıcaklığa duyarlıdır ve sıcaklığa göre uyarı bildirimi yapar Eğer sensörün ayarını minimum dereceye getirdiğiniz zaman, mesela 5 dereceden yukarısında haber et Dediğiniz zaman, derece 5 dereceden yukarıya çıktığı zaman size bildiri verir, sinyal verir, yahut 4 derecenin altına düştüğü zaman buzlanma olacak, bana haber ver Dediğiniz zaman, 4 dereceden aşağı düşen hava sıcaklığında size bildiri verir, bu genellikle arabalarda, modern arabalarda mevcuttur, arabanın göstergesinde hava dört dereceye düştüğü zaman buz işareti ile sinyal verir, ve akustik bir sesde verenler var, yani yolda buzlanma olabilir diye size bildirir, İşte bu bir sensördür. yine sensörlerdenr mesela sese Duyarlı sensörler vardır belli gürültüden yüksek olan seslerden sonra bana haber ver Dediğiniz zaman, mesela hastanenin bulunduğu bölgede seslerin yüksek olmaması lazımdır, oraya konacak bir radar sisteminde mesela gürültü yapan bir araba, yahut da gürültü yapan bir kimse olduğu zaman, onun görüntüsünü çeken bir sensör, o kimseye ceza yazılması için gürültü yaptığından dolayı, rahatsızlık verdiğinden dolayı radar cezası. işte böyle bir sensör mesela o bölgenin rahatsız edilmemesini sağlamış olur, hastaların rahatsız edilmemesini sağlamış olur, misal olaraktan verdim. Bunlar, işte bu sensörler gibi hassas duyarlı sensörler vücudumuzda da mevcuttur, işte onlar da bize Melek gruplarının sinyallerini algılamamızı sağlayan sensörlerdir, Bunlar “Kalp, Ruh, Sır, Hafa,  Ahfa ve Nefs” Denilen 5 Cevher+can  veyahutta letaiftir.
bunlardan kalp birincisidir işte kalp gözünün yada gönül gözünün açılması demek, 1. sınırdaki sesleri duymaktır, yani sensörün algılama hassasiyeti ile alakalıdır, dediğim gibi, birincisi “Hissi Gablel Vuku” şeklinde olduğu için, olayı olmadan hemen Az önce, duyduğu veya gördüğü için, olaya bir tedbir alamazsınız. Hani bu, dämmerung sensor var, gece ve gündüz sensörü vardır, akşam hava karardıktan sonra lamba yansın, sabah güneş doğmadan önce kapansın diye, ışığa hassas sensör vardır, Bu sensör işte mesela alacakaranlıkta yansın şeklinde olduğu zaman, işte duyarlılığı, ışığı ne kadar aldığı zaman yandığının hassasiyeti ile alakalı. yahut da hareket ve kıpırdanma sensörü”Alarm Anlage” lerde vardır genellikle, ve herhangi bir kıpırdanma ve harekette, bu sensörün algılama kapasitesi, mesela 3 metre içindeki görüntüleri algılar, ya da 4 metre içindeki görüntüleri algılar gibi hassasiyeti vardır, ve bunu mesela 90 derece yi algıla yahut 360 dereceyi algılar gibi hassasiyeti vardır, İşte buradaki hassasiyetinden Anlaşılacağı gibi, mesela 3 metrenin dışındakileri bilemez, işte olayın da bize ne kadar yakın olduğuyla alakalıdır, bu “hissi kablel vuku” da olay bize yaklaştıktan sonra, yani olay ufkuna, olay ufkuna girdikten sonra bize haber gelir o melaikeden, kable Vuku yani olmadan hemen önce dir ve tedbire vakit yoktur. Ondan sonraki Salih rüyalar dediğimiz gibi, birkaç gün önce, veyahut Bir hafta önce, veyahut bir ay önce, veyahut bir sene, 2 sene önce de olabilir, hani Yusuf Aleyhisselam’a tedbir alması söylendi de 14 yıllık bir olaydan bahsedildi 7 yıl sonra 7 yıl sürecek bir kıtlıktan, olacak olayın Haberi geldi, 7 yıl sonra kıtlık gelecekti, 7 yıl önce de bolluk bereket devam edecektir, Öyle olunca sensörün hassasiyetiyle alakalı olduğu gibi,

“Kalpler kaplar gibidir. Bazıları diğerlerinden daha çok alır.” (Ahmed bin Hanbel)

Rüyada da, Salih rüyada da, bize gelen olayın veya kaza Bela’nın uzaklığı ve ehimmiyeti ne kadar ehemmiyet göstermemiz gerektiği o rüyayla bildirilir, ve bizim o konudaki hassasiyetimizde, İşte bu çakralar vesilesiyle, yahutta  letayflar vesilesiyle bize yakınlığını yahut duyarlılığı hassasiyeti, işte bir Kalp gözüyle hissetmek, ikincisi sır, herhangi bir Sırrın bizde açığa çıkması, üçüncüsü hafa yani  gizlinin gizlisi  bir olayı Biz de Vuku bulmadan önce bilinmesi, Ondan sonraki ise ahfa çakrası ile Aynen Yusuf Aleyhisselam’a gelecek olan olayı 7 sene öncesinden bildirilmesi gibi çok uzak bir olayı ama ehemmiyeti önemli hassas olan olay ve başlamamız gereken tedbirlerin başlamasından önceki zamana kadar olacak olayı bize olmadan önce bildirilmesi gibi, ve nefis çakrası ise, ölmeden önce öleceğini bilmek gibi, mesela adam 110 yaşında ölecek, Ama 40 yaşında bunu biliyor olabilir, yani uzun zaman dilimi, hangi gün öleceği nerede öleceği, ne surette öleceği, hepsini biliyor olabilir, bildirilmiş olabilir, takdir defterinden okunup söylenmiştir, bu kadar uzak bilgilere  yıldızname bilgileri denir. Yani müneccim bilgisi, yıldızları okuyaraktan gelecekten haber vermek burç ilmi, Burç ilmi ile fal Aynı şey değildir. Mesela Türkiye’de devlet planlama teşkilatı vardır ve bu Planlama Teşkilatı devlet için yapılacak şeyleri 10 senelik plan içinde yapar Mesela 10 senelik planı vardır falan yerde baraj yapılacak, filan yerde yol yapılacak, filan şehir il olacak, filan köy ilçe olacak gibi, 10 senelik plan yapılır, böyle bir plan yapıldığı gibi zamanı yaklaşan plana göre hareket edilir, şu sırada tamamlanacak, şu vakit başlanacak şeklinde plana işlenmiş olabilir , işte bunlar planlandığı gibi, Allahu Teala’nın da takdiri ezelisinden planladığı, Her insanın Kader çizgisi vardır, Bu herkesin kitabında yazılıdır, Yani bir filmin senaryosu gibi, senaryo da onun oyanayacağı rolün tamamı yazılıdır, sözleri dahi yazılıdır, hareketleri dahi yazılıdır değil mi, giyeceyi elbisesi dahi yazılıdır, Öyle olunca, Bizim de Kader kitabımızda, rolümüz yazılıdır, Kader kitabındaki bu rolü okuyabilen bir kimse, işte bize yaklaşan cüzi kaderimiz hakkında haber verebilir, Mesela bu konuda Yıldızname bilgisi olaraktan, der ki, 60 yaşında şöyle bir şey gelecek, eğer sen onu atlatabilirsen paçayı sıyırırsan, Ondan sonra 80 yaşına kadar yaşayacaksın der, işte bu olay da anladığımız anlatıldığı gibi, müneccim bilgiside yani Kader kitabını okumak, işte yol ayrımına Gelinmiş demektir, Oradaki bir olayın işte, Tehlikenin görülmesi, Tehlikeli yerde olay ufkuna gerilmiştir, hani ekin ekilmiş ve sene geçmiş ve hasat mevsimine gelinmiş, sen o sene ekttiğinden ne biçeceksin, Yani sene nasıl geçti, yağmurlu mu, yağışsız mı, ve sen sonuçta verimli bir hasat mı yapacaksın, verimsiz bir hasat mı, İşte bu yol ayrımına gelindiğinde, senin hakkında yeni bir kader çizgisi meydana gelecektir, ya iyiye doğru, ya da kötüye doğru bir kader çizgisi meydana gelecektir, işte oradan müneccim bilgisi olaraktan denir ki, falan yaşında şöyle bir şey olacak, veyahutta falan Yaşta Bir tehlike var, Orayı atlatabilirsen ,…. der Bunlar müneccim bilgisidir, Kader kitabındaki okumalardır, mülk suresinde Allah-u Teala buyurur ki Siz semaya bakmıyor musunuz, hiçbir karışıklık var mı, semada  gelecek te futurda bir bozukluk var mı, dönün dönün bir daha bakın hiçbir Bozukluk göremeyeceksiniz der, yani kader yazılmış bir senaryo gibidir, Herkesin başına gelecek olan Takdiri ilahi, ama Allahu Teala işte bize seçenekler sunmuş, olasılıklar silsilesi, Bir olasılıktan bir olasılığa geçmekteki yol ayrımında, işte tehlike vardır, Bu da bizim Cüzi irade ile açtığımız kapılara bağlıdır, işte Kalp Gözü veyahutta ve Letaifler ile Bize gelen sinyalleri sensörlerin verdiği sinyalleri iyi anladığımız zaman herhangi bir durumda ne tedbir almamız gerektiğini, yahut da nasıl davranırsak, nasıl bir sonuca gideceğimize  dair bize işaret vardır, bize kolaylık içindir, kazanmamız içindir, yanlışlardan doğruyu seçebilmemiz için kader kitaından yani bir nevi seneryomuzdan bir nevi kopya bilgi verilmesidir, Hani diyor ya Duha suresinde peygamberimiz için seni delalet içinde bulduk ve sana Hidayet verdik diyor, esteuzubillah “vevecedeke dallen feheda”  ayeti Göstermektedir ki işte, doğru yolu seçmek için Bize Rehber, Hidayet rehberi olacak bilgiler, diyor seni delalet içinde bulduk, ve doğru yola ulaştırdık, doğru yola ulaşmak için bize tiyolar verilmesi dir. Bu her Mümin için aynı şekilde, aynı dereceye ulaşmış kimseler aynı bilgilere ulaşırlar onlara kolaylık vardır.

“Doğrusu bunda kalbi olan kimse için bir öğüt vardır.” (Kaf: 37)


“Allah Bir Kimsenin Kalbini Müslümanlık İçin Açarsa, O Rabb’inden Verilen Bir Nur Üzerinde Değil midir? Kalpleri Allah’ı Zikretmeye Kaskatı Olan Kimselere İse Yazıklar Olsun! Onlar Apaçık Dalâlet İçindedirler.”
(Zümer: 22)
“İyi Bilin ki İnsanda Bir Et Parçası Vardır, O İyi Olursa Bütün Cesed İyi Olur. O Bozulursa Bütün Cesed İfsad Olur. O Et Parçası ‘KALP’tir.”
(Hadis-i Şerif)

“Doğrusu Bunda Kalbi Olan Kimse İçin Bir Öğüt Vardır.”
(Kaf: 37)
“O Gün ki, Ne Mal Fayda Verir Ne de Oğullar. Meğer ki Allah’a Tamamen Sâlim ve Temiz Bir Kalp İle Gelenler Ola.”
(Şuârâ: 88-89)

“Allah-u Teâlâ sizin bedenlerinize ve suretlerinize bakmaz, fakat kalplerinize ve amellerinize bakar.” (Müslim)

Kalp gözünün açılması için

Kalp gözünün açılması için  yine helal gıda ve, şüphelilerden sakınmak, namazlarını kılmak, ibadetlerini yapmak, günlük virdini çekmek, abdestli durmaya çalışmak, Yalan söylememek, hile yapmamak, zina yapmamak, göz zinası da buna dahildir.


أَفَلَمْ يَسِيرُوا۟ فِى ٱلْأَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَآ أَوْ ءَاذَانٌ يَسْمَعُونَ بِهَا ۖ فَإِنَّهَا لَا تَعْمَى ٱلْأَبْصَٰرُ وَلَٰكِن تَعْمَى ٱلْقُلُوبُ ٱلَّتِى فِى ٱلصُّدُورِ

E fe lem yesîrû fîl ardı fe tekûne lehum kulûbun ya’kılûne bihâ ev âzânunyesmeûne bihâ, fe innehâ lâ ta’mal ebsâru ve lâkin ta’mal kulûbulletî fîs sudûr.

Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, düşünecek kalpleri, işitecek kulakları olsun? (Dolaştılar, ama ibret almadılar). Çünkü gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler (kalp gözleri) kör olur.

Hac Suresi 46. Ayet

Kalp gözünün kapanmasına sebep olan şeylere gelince

en önemlisi iman ve küfür

esteuzubillah
“Summun bukmun umyun fehüm la yerciun”
ayeti ile allah birisinin kalbini imana mühürlediyse ve kafir veya münafık olduysa ona hidayet verebilcek kimse yoktur artik ancak Allah tekrar geri ona iman verebilir.

“Allah onların kalplerini imandan çevirmiştir. Çünkü onlar gerçeği anlamayan kimselerdir.” (Tevbe: 127)

“İşte onlar Allah’ın, kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir ve onlar gafillerin tâ kendileridir.” Nahl: 108)

“Allah size imanı sevdirdi ve onu kalplerinizde süsledi.” (Hucurât: 7)

“Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez.” buyuruyor. (Müslim)

“Kalbinde zerre miktarı iman bulunan kimse ateşten çıkacaktır.” buyurmuşlardır. (Tirmizi)

en önemli meselelerden birisi de gıdadır
helal gıdalar çok önemli
helal gıda ile beslenmek kalp gözünün açılmasına sebep olduğu gibi haram girmiş lokmalarla beslenmek de kalp gözünün kapanmasına sebep olur.
Yine şüpheli gıdalarla beslenmek kalp gözünü kapanmasına sebep olur.
Abdestsiz veya  hayızlı bir kadının yaptığı yemeği yemek Yine kalp gözünün kapanmasına sebep olur.
Besmelesiz yiyip içmek kalp gözünü körleştirir.
göz zinası kalp gözünü körleştirir.
kötü ve yanlış kimselerle oturup kalkmak yine kalp gözünü körleştirir.
gusül abdestine dikkat etmemek yine kalp gözünü körleştirir. Abdest iki şekilde olup gusül ve namaz abdestli şeklindedir, fakat teyemmüm ikisi için de geçerlidir. Abdest alamayanın Teyemmüm etmesi hem gusül’e hem de abdeste kifayet eder, Fakat işte
abdestsizken yenilen yemek veyahut da içilen su ve benzerleri yine kalp gözünün körelmesine sebep olur,
abdestsiz olduğunuz zaman en azından teyemmüm almanız size faydalı olacaktır.
yine gıybet etmek kalp gözünü körleştirir.

“Kulun kalbi istikamet üzere olmadan imanı istikamet üzere olmaz. Dili istikamet üzere olmadan da kalbi istikamet üzere olmaz. Şerrinden komşusu emin olmayan kişi cennete giremez.” buyuruluyor. (Ahmed bin Hanbel)
Yine dünyaya meyletmek kalp gözünü körleştirir.

Nasıl radyoda eski radyolarda kısa dalgayı açtığımız zaman araya parazit girdiğinde yayın cızırtılı gelirse, işte sensörlerimiz de bize sinyal verirken, Eğer araya başka sinyaller girerse, işte sensörlerin hassasiyeti gider, bize gelecek sinyalleri algılayamayız, ya da duyamayız, ya da anlayamayız, Farkına varamayız,

“Allah, büyüklük taslayan her zorbanın kalbini işte böyle mühürler.” (Mümin: 35)

“Bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir. Artık onlar hiç anlamazlar.” (Münafikûn: 3)

bu örnekte olduğu gibi, işte bugün Dünyamız da telefon dalgalarıyla G5, G7, G4, G3, gibi Dalgalara maruz  insanlar, Bunun dışında internet Yayınları kablosuz dalga WIFI ile dalga olaraktan aktarılmakta, çünkü mesela internet kablo ile geliyor da, evinde sen o WIFI den geçerken bilgisayarına kadar dalga olaraktan gönderiliyor, bu gönderilme ve tekrar algılama bir yayılıma sebep oluyor, Bunların hepsi işte bugün parazit denilen sinyal bozucu dalgaların çoğalmasına sebep oldu, işte bu yüzden insanların algısı köreldi, kalp gözleri kör olmak üzere, bizim dahi ilhamlari alamamamız bu yukarıdaki saydığımız parazit yapan  dalga ve sinyallerin çoğalmasıyla olmuştur, birde Deccal’ın saldırıları  ve insanları dinsiz ve Allahsız bırakma projesi yüzünden, ve Allahu Teala da dünyaya artık rahmet gözüyle bakmıyordur belki de.

Rabbim sona kalan biz, ümmeti Muhammed’in ahir zaman kesimine merhamet etsin, Bize rahmet gözüyle tekrar baksın, acısın bizlere, ve sonumuzu hayır eylesin, amiyn

Bu bir Karoglan Raşit Tunca Makalesidir

Raşit Tunca
Schrems  18 Şubat 2024

Author: RasitTunca